Deniz Feneri

Gönüllülerimiz


Büşra Kaya




Üç aydır Deniz Feneri Gönüllüsü olan Büşra Kaya, Deniz Feneri gönüllülerinin arasında belki de en genci.

-Kendinizi tanıtır mısınız?
Ben Büşra Kaya. 1990 doğumluyum. Liseyi bitirdim. Üniversiteye hazırlanıyorum.

-Deniz Feneri ile tanışalı ne kadar oldu?
Deniz Feneri ile tanışalı üç ay oldu tanışalı. Açıkçası geç kaldığımı düşünüyorum

-Peki Deniz Feneri ile nasıl tanıştınız?
Annem söyledi. Deniz Feneri Programı’nda gönüllüleri farklı farklı alanlarda çalışırken görmüş, çok hoşuna gitmiş. Bana da bahsetti. Ben de internetten araştırdım. Yaz tatilimi bir şekilde değerlendirmek istiyordum, çünkü.

-Gönüllü olma süreci nasıl işledi?
Annem bana Deniz Feneri gönüllülerinden bahsedince Deniz Feneri İnternet sitesinden gönüllü olmakla ilgili bilgi edindim. Deniz Feneri Gönüllüsü olmak istediğime karar verince gönüllü formunu doldurdum. Bir süre sonra Deniz Feneri’nden tanışma toplantısı olacağına dair mesaj geldi. Toplantıdan sonra aktif olarak çalışmaya başladım.

-Deniz Feneri'nde hangi alanlarda çalışıyorsunuz?
Aşağı yukarı her türlü alanda çalıştım Ama genellikle Kurumsal İletişim Birimi’nde çalışıyorum.

-Hangi alanda verimli olacağını nasıl keşfettin?
İlkin dosyalama işi yapıyordum. Sonra da bilgisayar başına geçtim. Sosyal inceleme kayıtlarını giriyorum sisteme. Çağrı merkezinde ihtiyaç olduğu takdirde oraya da devam ediyorum.Aslında nerede ihtiyaç olursa orda çalışıyorum. Verilen görevlerde elimden geldiğince faydalı olmaya çalışıyorum.

-Hangi sıklıkla Deniz Feneri’ne geliyorsunuz?
Neredeyse her gün geliyorum.

-Bir gönüllü olarak aynı zamanda Deniz Feneri Bağışçısı ünvanınız da var mı?
Kendimin değil ama ailemin yardımları oluyor.

-Deniz Feneri’nde seni en çok etkileyen ne oldu?
Açıkçası Deniz Feneri yardım sistemi beni çok etkiledi. Bu beni önce çok şaşırtan birşeydi; çünkü daha farklı bir şey bekliyordum. En azından bu kadar profesyonel olacağını tahmin etmemiştim.

Bir de geçenlerde yoksul ailelerin çocuklarını yüzmeye götürdük. Çok değişik bir tecrübeydi benim için. Deniz Feneri sadece temel ihtiyaçları değil, sosyal ve psikolojik ihtiyaçları da karşılıyor. Çok yönlü bir yardım anlayışı var burada.

-Üç aydır çalışıyorsun Deniz Feneri senin için ne ifade ediyor?
Yurt içinde yurt dışında dil, din, ırk ayrımı gözetmeksizin ihtiyaç sahibi herkese her türlü yardımda bulunan güçlü bir Sivil Toplum Kuruluşu. Bir Yardım Derneği için ayrım yapmaksızın yardım etmek çok önemli bir nitelik..

Teşekkür mektupları okuyoruz, Deniz Feneri’nin ulaştığı insanlardan gelen. Benim için ne ifade ettiğinden çok, o insanlar için ne ifade etttiği önemli aslında. Gerçekten o insanların karanlık hayatları içir bir ışık oluyor Deniz Feneri. Mektuplardan çıkardığım bir şey bu.

-Böyle bir organizasyonun içinde bulunmaktan memnun musun?
Aslında başlarda biraz çekingendim. Tanıştıkça, alıştıkça herşey çok güzel oldu. Arkadaş ortamında gibiyim Herkesle çok iyi anlaşıyorum. Burada olmaktan zevk alıyorum, zevk aldıkça da çalışırken daha iştiyaklı oluyorum.

Vakti boşa geçirmektense yardım eden insanlara yardım ediyorsunuz burada. Bu harika bir duygu. Kendini daha anlamlı, daha yararlı bir şey yapıyor gibi hissediyorsun.

-Peki yeni gönüllüler kazandırdınız mı, Deniz Feneri’ne?
Sürekli çevremdekilerle paylaşıyorum bu duygularımı. Hatta arkadaşlarım birkaç kişi de buraya getirdim. Gönüllü olma zevkini tattılar kısa süreliğine de olsa.

-Tekrardan gönüllü olarak sizi Deniz Feneri’nde görebilecek miyiz?
Yıl içinde dersaneye gidip üniversiteye hazırlanacağım. Ama seneye yazın yine mutlaka geleceğim. Herşey çok güzeldi, çünkü. Çok özleyeceğim Deniz Feneri’nde olmayı.

-Deniz Feneri'nden ne kazandınız? Bu üç ayın meyvesi ne oldu?
Bu üç ayı ailemle, arkadaşlarımla da yaşabilirdim, tatile gidebilirdim; ama burda bu iyilik hareketinin içinde yer almak, ihtiyaç sahibi birisine ya da birilerine yaptığım işin faydasının dokunduğunu bilmek, her şeye bedel.

Adalet Kaçar


Adalet Hanım, Deniz Feneri'nin sağlık alanındaki gönüllülerinden..

-Kendinizi tanıtır mısınız?
Ben Adalet Kaçar, 1945 doğumluyum. Amerikan sağlık koleji mezunuyum. Emekli hemşireyim.

-Deniz Feneri ile tanışalı ne kadar oldu?
Yaklaşık 1 sene 2 ay oldu.

-Peki Deniz Feneri ile nasıl tanıştınız?
Kızım gönüllüydü onun tavsiyesi ile gönüllü oldum.

-Gönüllü olma süreci nasıl işledi?
Derneğe geldim, form doldurdum. Sağlık biriminde ihtiyaç olduğunu, hemşire olduğum için gelip destek olmamı istediler. Bende geldim ve eczane de çalışmaya başladım.

-Deniz Feneri'nde hangi alanlarda çalışıyorsunuz?
Sağlık birimde, özellikle eczanede ve kurumsal iletişim biriminde çalışıyorum. Ayrıca her ay bir okula göz taraması için gidiyorum.

-Hangi alanda verimli olacağınızı nasıl keşfettiniz?
Sağlık bilgim olduğumdan sağlık alanında daha verimli olacağımı düşündüm.

-Hangi sıklıkla Deniz Feneri’ne geliyorsunuz?
Haftada 2 gün geliyorum. Salı ve Perşembe günleri.

-Bir gönüllü olarak aynı zamanda 'Deniz Feneri Bağışçısı' ünvanınız da var mı?
Evet, hatta az önce 4 kişilik kurban bağışı yaptım.

-Deniz Feneri’nde sizi en çok etkileyen ne oldu?
Fakir semtlerde ki okullara göz taramalarına gidip o çocukları görmek beni çok etkiledi.

- Deniz Feneri senin için ne ifade ediyor?
Herkesin yardımına mutlaka koşmaları.

-Böyle bir organizasyonun içinde bulunmaktan memnun musun?
Evet memnunum, ortam çok güzel.

-Peki yeni gönüllüler kazandırdınız mı, Deniz Feneri’ne?
Biz 3 arkadaş gönüllü olduk. Arkadaşlarım yanımda zaten.

-Deniz Feneri'nden ne kazandınız?
Bir insana iyilik yapmanın huzurunu yaşıyorum.

Fatıma Betül Başbuğ


Fatıma, Doğu Anadolu Temsilciliği'nin genç gönüllülerinden..

Kendinizi tanıtır mısınız?
****** Üniversitesi Okul Öncesi Öğretmenliği 3.sınıf öğrencisiyim.1987 yılında Erzurum'da doğmuşum. Konya Ereğli'liyim.

Deniz Feneri ile tanışalı ne kadar oldu?
2007 Şubat Ayı’nda gönüllü oldum.Yaklaşık on ay oldu.

Deniz Feneri ile nasıl tanıştınız?
TV programlarından tanıyordum; ama bizzat tanışmam 2007 Ramazan Ayı’nda kurulan stant sayesinde Erzurum'da Doğu Anadolu Temsilciliği olduğunu öğrendim.

Gönüllü olma süreci nasıl işledi?
Telefon açıp nasıl gönüllü olabileceğimi sordum. Hemen o gün derneğe geldim. Formu doldurup gönüllü oldum ve o gün deniz fenerine destek olmaya başladım.

Hangi alanda verimli olacağınızı nasıl keşfettiniz?
Her alanda verilen görevi hakkıyla en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum. Ama kurumsalda daha verimli olduğumu düşünüyorum.

Hangi sıklıkla geliyorsunuz?
Neredeyse her gün. Ama sınavlarım olduğunda ve memlekete gittiğimde gelemiyorum; maalesef…

Bir gönüllü olarak aynı zamanda Deniz Feneri bağışçı unvanınız da var mı?
Evet, aynı zamanda bağışçıyım.

Deniz Feneri’nde sizi en çok etkileyen ne oldu?
Başvuran ailelerin bu kadar ayrıntılı incelenmesi, yapılan yardımların bu kadar kapsamlı olması ve buradaki herkesin güler yüzlü ve ilgili olması beni etkiledi.

Deniz Feneri sizin için ne ifade ediyor?
İnsanlara faydalı olma konusunda güzel bir aracı benim için. Allah rızası ve insanlık için bir şeyler yapmaya çalıştığım yer.

Böyle bir organizasyon içinde bulunmaktan memnun musunuz?
Olmaz mıyım? Benim için hayatımda yaptığım anlamlı işlerden birisi.

Peki yeni gönüllüler kazandırdınız mı, Deniz Feneri'ne?
Evet; ama sadece bir kişi.

Deniz Feneri’nden siz ne kazandınız?
Huzur kazandım. Derneğe geldiğimde belki yoruluyorum; ama hepsini sonunda kendimi rahatlamış hissediyorum. Arkadaş ve dostlar kazandım. İnsanlar için bir şeyler yapmanın ne kadar güzel bir duygu olduğunu bir kez daha anladım.

Mehmet Tuna



Mehmet Tuna emekli, Deniz Feneri Gönüllüleri'nden..

-Kendinizi tanıtır mısınız?
Mehmet Tuna, emekliyim, 52 yaşında, evli ve 2 çocuk sahibiyim.

-Deniz Feneri ile tanışalı ne kadar oldu?
Deniz Fenerine 20 Eylül 2005 yılı'nda müracaat ettim ve hemen çalışmaya başladım.

-Deniz Feneri ile nasıl tanıştınız?
Deniz Fenerini TV’den seyrediyordum. Kızım daha önce gelmişti. Beni de götürmesini istedim.

-Gönüllü olma süreci nasıl işledi?
Gönüllü formu doldurup hemen başladım.

-Deniz Feneri'nde hangi alanlarda çalışıyorsunuz?
Kurumsal İletişim Birimi'nde çalışıyorum.

-Hangi alanda verimli olacağınızı nasıl keşfettiniz?
Bankacılıktan emekliyim. Mesleğim icabı büro işlerinde verimli olacağımı düşündüm.

-Hangi sıklıkla geliyorsunuz?
Yılda 8-9 ay boyunca düzenli bir şekilde her gün geliyorum.

-Bir Deniz Feneri Gönüllüsü olarak aynı zamanda Dernek Bağışçısı mısınız?
Evet Derneğin aynı zamanda bağışşısıyım.

-Deniz Feneri’nde sizi en çok etkileyen şey nedir?
Başvuru yapan yardım muhtaç kişilerle mutlaka ilgilenilmesi.

-Deniz Feneri, sizin için ne ifade ediyor?
İnsana verilen önemi.

-Böyle bir organizasyonda olmaktan memnun musunuz?
Evet hem de çook.

-Deniz Feneri'ne yeni gönüllüler kazandırdınız mı?
Evet, arkadaşlarımla sohbet ederken Deniz Fenerinin faaliyetlerden bahsedip onları da gönüllü olması için yönlendirdim.

-Sizi tekrar Deniz Feneri'nde görebilecek miyiz?
Evet, her zaman..

-Deniz Feneri'nin size kattıkları nelerdir?
Yardımlaşmak ve paylaşmak…

Münevver Yazıcıoğlu


Emekli Hemşire Münevver Hanım, Deniz Feneri'nin sağlık alanındaki gönüllülerinden..

Kendinizi tanıtır mısınız?
-Ben Münevver Yazıcıoğlu, 1957 doğumluyum. Evliyim ve 2 çocuk annesiyim. Emekli hemşireyim.

-Deniz Feneri ile tanışalı ne kadar oldu?
Aralık 2006'da tanıştım.

-Peki Deniz Feneri ile nasıl tanıştınız?
Televizyonda izledim. Boş vaktimin olduğundan bende katkı sağlayabileceğimi düşündüm. Zaten hep böyle bir kuruluşta çalışmak istiyordum, Allah nasip etti.

-Gönüllü olma süreci nasıl işledi?
Derneğe geldim, form doldurdum ve hemen o gün çalışmaya başladım.

-Deniz Feneri'nde hangi alanlarda çalışıyorsunuz?
Sağlık birimde ve kurumsal iletişim biriminde. Ayrıca her ay bir okula göz taraması için gidiyorum.

-Hangi alanda verimli olacağını nasıl keşfettiniz?
Hemşire olduğumdan sağlık alanında daha verimli olacağımı düşündüm.. Bu nedenle sağlık biriminde çalışmak istedim. Ayrıca aile planlaması ile ilgili bir proje olduğu takdirde destek olabileceğimi belirttim.

-Hangi sıklıkla Deniz Feneri?ne geliyorsunuz?
Haftada iki gün tam gün geliyorum. Salı ve Perşembe günleri.

-Bir gönüllü olarak aynı zamanda Deniz Feneri Bağışçısı ünvanınız da var mı?
Evet her sene kurban bağışımı yaparım. Ayrıca eşim ayakkabı bağışında bulunur.

-Deniz Feneri?nde sizi en çok etkileyen ne oldu?
Çalışmaların çok muntazam yürüdüğünü görünce çok etkilendim, çok düzenli çalışılıyor.

- Deniz Feneri, sizin için ne ifade ediyor?
Yoksulluk ile mücadele için baş koymuş bir dernek.

-Böyle bir organizasyonun içinde bulunmaktan memnun musunuz?
Çok memnunum, çok huzurluyum, özellikle ortamdan çok memnunum. Her şey planlandığı gibi gidiyor.

-Peki yeni gönüllüler kazandırdınız mı, Deniz Feneri?ne?
Evet oğlumu ve komşumu getirdim.

-Deniz Feneri'nden siz ne kazandınız?
Gelen mektupları okudukça daha çok şükrediyorum. Türkiye? nin görünün yüzünün aslında bu olmadığını, yoksulluğun günden güne daha çok arttığını gördüm. İşsizlik ve çaresizlik yüzünden insanların ne duruma düştüklerini gördüm.

Taner Oral


Taner Oral emekli, Deniz Feneri Gönüllüleri'nden

-Kendinizi tanıtır mısınız?
Ben Taner Oral, 1944 doğumlu Rizeliyim. Evli ve 3 çocuk babasıyım. 7 senedir emekliyim.

-Deniz Feneri ile tanışalı ne kadar oldu?
2005 Haziran ayın da gönüllü oldum.

-Peki Deniz Feneri ile nasıl tanıştınız?
Arkadaşlarım vasıtasıyla tanıdım. Arkadaşlarım gönüllü olarak geliyordu. Ben gelip gönüllü oldum.

-Gönüllü olma süreci nasıl işledi?
Arkadaşlarla birlikte geldik, form doldurdum. Birkaç hafta sonra tanışma toplantısına davet edildim. Toplantıdan sonra hemen başladım.

-Deniz Feneri'nde hangi alanlarda çalışıyorsunuz?
Kurumsal İletişim Birimi'nde çalışıyorum. Büro içerisinde ne iş olursa yapıyorum.

-Hangi alanda verimli olacağını nasıl keşfettiniz?
İlk geldiğimde çeşitli alanlarda çalıştım, çalıştıkça büro içerisinde daha verimli olduğumu gönüllü sorumlusu ile karar verdik.

-Hangi sıklıkla Deniz Feneri’ne geliyorsunuz?
İlk başladığım senelerde her gün tam saat geliyordum. Son birkaç aydır başka işlerim nedeniyle hafta 2-3 gün gelebiliyorum. Ama mutlaka gelmeye çalışıyorum. Gelmediğim zamanlar kendimi kötü hissediyorum.

-Deniz Feneri’nde sizi en çok etkileyen ne oldu?
Okuduğum mektuplardan çok etkilendim, hala etkileniyorum. Ayrıca bir kere sosyal inceleme için gittiğim bir aile beni çok etkilemişti. Daha önceleri Kanal 7’ de görüyorduk o aileleri, bizzat görünce gerçekten çok etkilendim.

-Deniz Feneri sizin için ne ifade ediyor?
Yardıma muhtaç ailelere ihtiyacı olan yardımı ulaştırması.

-Böyle bir organizasyonun içinde bulunmaktan memnun musunuz?
Evet çok memnunum, ortam gerçekten çok güzel. Hiçbir şekilde yabancılık hissetmiyorum.

-Peki yeni gönüllüler kazandırdınız mı, Deniz Feneri’ne?
Evet, birkaç arkadaş.

-Deniz Feneri'nden siz ne kazandınız?
Daha çok şükretmeyi öğrendik. Ayrıca yardıma muhtaç aileleri daha yakından görüyoruz.

Ülkü Diker


Deniz Feneri aktif gönüllülerinden Ülkü Diker, bu iyilik hareketinde yer almaktan dolayı çok mutlu

-Kendinizi tanıtır mısınız?
1983 İstanbul doğumluyum. Anadolu Üniversitesi Halkla İlişkiler Bölümü mezunuyum.

-Deniz Feneri ile tanışalı ne kadar oldu?
Deniz Feneri'ne 2000 yılından beri bağışçı olarak katkı sağlıyorum. Bu sene Ramazan ayında da gönüllü formu doldurarak gönüllülük sürecim başladı.

-Deniz Feneri ile nasıl tanıştınız?
Derneği TV Programı vesilesiyle tanıdım. Yaptığı yardımları ve yardım edilen aileleri izledim. Çok etkilendim ve destek olmaya karar verdim.

-Gönüllü olma süreci nasıl işledi?
Ramazan'da bağış yapmak için derneğin internet sitesine girdim. Yapılan son çalışmaları incelerken gönüllü formuna rastladım. Hemen doldurup gönderdim. Gönüllülük sürecim Ramazan Bayramı sonunda beni arayıp çağırmaları ile resmen başladı.

-Deniz Feneri'nde hangi alanlarda çalışıyorsunuz?
Şu an Kurumsal İletişim Birimi'nde çalışıyorum. İhtiyaç oldukça diğer birimlerde de çalışacağım.

-Hangi alanda verimli olacağınızı nasıl keşfettiniz?
Uzmanlık alanım, Halkla İlişkiler. Bu yönde bilgisayar, büro, çağrı merkezi ve diğer aktif alanlarda yardımcı olabileceğime gönüllü sorumlusuyla beraber karar verdik.

-Hangi sıklıkla geliyorsunuz?
Her hafta Pazartesi, Salı, Çarşamba tam gün dernekteki arkadaşlara yardımcı olmaya çalışıyorum.

-Derneğe geldiğiniz zaman nasıl bir muamele gördünüz?
Çok sıcak samimi bir ortam. Herkesin birbirine yardımcı olduğu bir yer burası. Asla kendinizi yabancı gibi hissetmiyorsunuz. Çalışanlardan hiçbir farkınız yok. Ayrıca dernek alışılmışın dışında çok modern konforlu ve emniyetle inşa edilmiş bir mekana sahip. Böyle bir derneğin üyesi olmak beni gerçekten mutlu ediyor.

-Bir Deniz Feneri Gönüllüsü olarak aynı zamanda dernek bağışçısı mısınız?
Evet derneğin hem bağışçısı, hem gönüllü üyesiyim.

-Deniz Feneri?nde sizi en çok etkileyen şey?
Yardımları ve Yardım edilecek Aileleri titizlikle seçip bunları en ufak ayrıntısına kadar kayda alması ve programlı çalışması.

-Deniz Feneri sizin için ne ifade ediyor?
Güvenilirlik! Biliyorum ki yaptığım yardım, en adaletli şekilde, en doğru yere iletilecek.

-Böyle bir organizasyonda olmaktan memnun musunuz?
Evet. Birincil ilkesi yardıma muhtaç olana nerede olursa olsun yardım etmek olan bir organizasyonun bir parçası olmaktan tabi ki memnunum.

-Deniz Feneri'ne yeni gönüllüler kazandırdınız mı?
Ben şu an işsiz olduğum için rahatlıkla gönüllü olarak çalışıyorum. Fakat arkadaşlarım
yoğun iş hayatları sebebiyle gönüllü olarak değil; ama bağışçı olarak yardım ediyorlar.

-Sizi hep Deniz Feneri'nde görebilecek miyiz?
Şimdilik haftanın üç günü dernekteyim. İşe başladıktan sonra da zaman ayırarak destek vermeye çalışacağım.

-Deniz Feneri'nin size kattığı en önemli şey nedir?
Birisine yardım etmenin tadına vardım burda. Düzenli işleyen yardım sisteminin bir parçası oldum, yararlı bir iş yapmanın nasıl farklı bir mutluluk olduğunu yaşayarak öğrendim. Ayrıca burda çalıştığım süre zarfında kendimi sosyal alanda daha da geliştirdim.

Tuğba Kuru


Tuğba Kuru, Deniz Feneri'nin genç gönüllülerinden..

-Kendinizi tanıtır mısınız?
Tuğba Kuru, 1988 doğumluyum. İktisat öğrencisiyim.

-Deniz Feneri ile tanışalı ne kadar oldu?
Çocukluktan başlayan bir tanışma benimkisi. Yaşımın küçük olması sebebiyle katkı sağlayamamıştım. Ama son bir senedir aktif gönüllü olarak yüz yılın iyilik hareketinde yer alıyorum.

-Deniz Feneri ile nasıl tanıştınız?
Orta okula giderken Deniz Fenerini televizyondan takip ederdim. Büyüdüğümde orada olacağımı bende yardım edeceğim derdim. Yani çocukluktan başlayan hayalle gerçekleşti tanışmam.

-Gönüllü olma süreci nasıl işledi?
Derneği aradım, internetten doldurduğum formu bulamadıklarını söylediler. Hem ortamı görmem için hem de bir çaylarını içmem için beni derneğe davet ettiler. Derneğe gittiğimde bir çift güler yüz karşıladı beni. O kadar içten o kadar samimiydi ki. “Evet Tuğba sen doğru yerde, doğru yoldasın” dedim. Ve o günden sonra kendimi hep dernekte buldum.

-Deniz Feneri'nde hangi alanlarda çalışıyorsunuz?
Her alanda çalışıyorum. Benim için lojistik, kurumsal ya da medya ilişkilerinde çalışmak fark etmiyor.Ben yaptığım her işi severek ve mutluluk duyarak yapıyorum. Nerede ihtiyaç varsa ben ordayım.

-Hangi alanda verimli olacağınızı nasıl keşfettiniz?
Ben her alanda bütünleşiyorum. Görev verildiğinde o görevle özdeşirsen zaten başarılı olursun.

-Hangi sıklıkla geliyorsunuz?
Ne zaman derslerden bunalırsam, hayata ne zaman farklı bir açıdan bakmak istersem geliyorum. Aslında Deniz Feneri benim ailem, ve insan ailesiyle hep bir arada olur, o yüzden ben sık sık buradayım.

-Derneğe geldiğiniz zaman nasıl bir muamele gördünüz?
Derneğe geldiğimde bir çift güler yüz karşılamıştı beni. O kadar içten, o kadar samimiydi ki belki hayatım boyunca karşılaşmayacağım bir içtenlikti bu. Sonra burada herkesin böyle olduğunu gördüm. Yaptığı işten son derece emin ve mutlu insanlar gördüm. Yabancılık çekmiyor insan burada. Diyorum ya burası bir aile ve beni de hemen bu ailenin içine aldılar.

-Bir Deniz Feneri Gönüllüsü olarak aynı zamanda dernek bağışçısı mısınız?
Evet hem gönüllü hem de derneğin bağışçısıyım ve bundan sonra derece mutluyum.

-Deniz Fenerin de sizi en çok etkileyen şey?
Deniz Fenerinde beni etkileyen ilk başta gelen mektuplar olmuştu. Mektupların her birinde bambaşka dünyalar vardı ve her biri umutluydu. Çünkü onlar için bir liman vardı, Deniz Feneri vardı onlara yardım eden. Ayrıca çalışanların yaptığı işten son derece keyif almaları ve gerçekten gönül işiyle yapmaları etkilemişti beni. Deniz Feneri ismi bile etkiliyor insanı…

-Böyle bir organizasyonda olmaktan memnun musunuz?
Tabi ki de hem de çok memnunum. Yaptığım işin son derece doğru olduğuna inandığın yerde mutlu olmamak imkansız. Rabbim izin verdiği sürece burada olacağım. Arkadaşlıklar, dostluklar kuruldu burada. Burası çok büyük bir zevk benim için.

-Deniz Feneri'ne yeni gönüllüler kazandırdınız mı?
Tabi ki, ayrıca birçok internet sitesinde ve internetten radyo yayını yaptığım sitede sürekli gönüllülükle ilgili bilgi veriyorum.

-Sizi hep Deniz Feneri'nde görebilecek miyiz?
İnsan ailesinden vazgeçebilir mi? Rabbim izin verdiği sürece ben ailemin yanında olacağım.

-Deniz Feneri senin için ne ifade ediyor?
Deniz Feneri insanın hayata daha farklı bir gözle bakmasını sağlıyor. Mutsuzluğun bir anda mutluluğa dönüşüyor. Umudunuz hiç bitmiyor. Çünkü her gün yeni bir umuda merhaba diyorsunuz burada. Deniz Feneri benim ailem, hayata bakış açım ve önümde bulunan bir örnek.

-Deniz Feneri'nin size kattığı en önemli şey nedir?
İnsanların hayatlarına yeni bir umut oluyor Deniz Feneri. Ayrım yapmadan, herkese eşit derece yardım ediliyor burada. Niyetleri o kadar güzel ki, dünyada yardıma muhtaç tek bir insan kalana kadar yardım yapmaya devam edecek bir kuruluş. İnsanı gerçek hayatla tanıştırıyor.

Asım Çalışkan


Asım Bey, aktif gönüllülerimizden biri..

-Bize kendinizi tanıtır mısınız?
1953 doğumluyum. Belediyeden emekliyim. İzmir Karşıyaka’da oturmaktayım.

-Gönüllü olmaya nasıl karar verdiniz?
Mahallemizde mağdur bir aile vardı. Derneğinize başvuru yapmasını sağladım. Ben de Okul Aile Birliği'nde görevliydim. Derneğimize ailenin durumuyla ilgili bilgi almak için gelmiştim. Yaptığınız çalışmalardan etkilenip gönüllünüz olmaya karar verdim.

-Ne kadar zamandır Deniz Feneri Gönüllüsü olarak çalışıyorsunuz?
4 yıldan beri

-Hangi alanlarda destek vermektesiniz?
Sosyal inceleme başta olmak üzere diğer tüm bölümlerde destek veriyorum.

-Derneğimizde sizi en çok etkileyen olay nedir?
Dışarıda gerçek ihtiyaç sahibi çok insan var. O insanlara yardım ederken o yardımın bir parçası olmak beni çok etkiledi.

-Deniz Feneri Derneği sizin için ne ifade ediyor?
Aile için bir umut kapısı benim içinde halka hizmet ederek kulluk görevimi yerine getirmemi ifade ediyor.

-Derneğimize ve gönüllülerimize iletmek istedikleriniz nelerdir?
Birçok gönüllümüz ilk yorgunlukta ilk aksaklıkta hemen pes ediyorlar yardımlaşmayı Allah rızası için gönülden yapmak yük olarak görmemek gerekiyor. Ben kendimden örnek vereyim: Üç yılda altı yüz ailenin sosyal incelemesini yaptım. Bunları yaparken tabiki aksaklıklar, yorgunluklar, hatta bazen anlaşmazlıklar yaşadım; ama asla pes etmedim çünkü verdiğim en ufak bir katkı ailelere daha hızlı yardım edilmesine aracı olacaktı. Bunu düşündükçe yük olarak görmedim verdiğim desteği. Ben tüm gönüllülerimizi müsait oldukça derneğimizde görmek isterim.