tolga Süper Moderatör
Mesaj Sayısı : 294 Yaş : 44 Nerden : MERSİN İş/Hobiler : POLİS MEMURU Ruh Halim : Puan : 583800 Kayıt tarihi : 26/05/08
| Konu: BAHARAT Perş. 19 Haz. 2008, 14:36 | |
| BAHARATYemeklerimize hoş; koku vermek, tadını arttırmak ve iştahımızı kamçılamak için kattığımız çeşitli bitkilerin tohumlarına, yapraklarına, köklerine, kabuklarına, goncalarına ve de meyvelerine toplu olarak baharat adı verilir. Baharatın kullanılışı büyük olasılıkla İsa'dan önce 4000 yıllarına dayanır. Avcılık ve balıkçılıkla geçinen bu ilkel insanlar göçebelikten kurtulup yerleşik hayata başlayınca çiftçiliğe yönelmiş, tarlalarında yetiştirdikleri ürünlere yabani kokulu otlar karıştırmış, rezene, adaçayı, kişniş gibi kokulu otları haşladıkları ya da kızarttıkları etlere, suda haşladıkları sebzelere katarak damak tatlarını geliştirmişlerdir.
Baharat Türk mutfağına, daha doğrusu Osmanlı Saray mutfağına, on beşinci asırda girmeye başlamıştır. Baharat Osmanlılarda yemeklerden ziyade kuvvet macunlarında kullanılmıştır. Ev mutfaklarına ise on yedinci asırdan sonra girmeye başlamıştır. Dünyanın bütün mutfaklarında kullanılan baharat, Meksika ve bilhassa Hindistan ve Çin'de bir sanat halini almıştır. Dozunu kaçırmamak şartı ile sindirim ve sinir sistemimize hiç bir kötü yan etkisi yoktur. Baharatları abartmayacak şekilde karıştırıp belli düzede ( dozda ) yemeklerimize katmak arzuya tabi olmakla beraber çeşni bakımından gastronomide önem arz eder. Bu arada en önemli husus yemekleri pişirdikten sonra baharatın tadını ağızda pek fazla his etmemek gerekir. Şimdi sıra mutfağımızda en çok kullanılan baharat türlerine ve nerede kullanıldıklarına geldi. Tabii bu yazacaklarımız kesin bir prensibe bağlı değildir Her yemek pişirenin kendisine göre bir zevki, bir damak tadı vardır. İstediği baharatı yemeklere, kızartmalara, salatalara ve salçalarına arzu ettiği gibi katabilir | |
|