Hidayet ölünce cennetin kapisinda kuyruga girer. Hemen önünde bekleyen adam pederdir. Kapida bir melek beklemektedir.
Melek pedere sorar: "Hiç günahın var mı peder?"
Peder: "Aziz melek ben rahiptim. Tüm hayatım boyunca hep tanrıma dua ettim. Karıma ve çocuklarima sadik kaldim. Insanlara ve hayvanlara hep yardim ettim."
Melek: "Çok iyi, bunları biliyorduk zaten. Al sana cennetin gümüş anahtarı" der.
Ve sonra Hidayet'e döner: "Senin hiç günahın var mı?"
Hidayet: "Ben de her zaman hayvanlara ve insanlara iyilik yapardım. Tanrıya dua etmedim açikçasi, inancim da zayifti ve bir günahim vardi.. Çok sert ve hizli otobüs kullanirdim."
Melek Hidayet'e döner: "Bunu da biliyoruz.. Çok iyi, al sana cennetin altın anahtarı.."
Peder bu olaya çok sinirlenir: "Ben hayatımı tanrıya adadım, siz de gidip bu adamı cennette benden üstün tutuyorsunuz, haksızlık değil mi ?!!"
Melek gülerek: "Oglum sen vaaz verirken herkes uyuyordu, ama Hidayet otobüs kullanirken herkes dua ediyordu. Skor farkli yani!"